Sayfalar

Salı

AİHM’den Ergenekon kararı



Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Ergenekon operasyonları alanında 2009'da gözaltına alınan ve hükümeti zorlukla ve kuvvet yöntemiyle devirme amaçlı aktivitelere dahil olmak üzere olmakla suçlanan SAT komandosu çalışma süresini tamamlamış yani emekli binbaşı Levent Bektaş'ın 2010'da açtığı davada Ülkemiz'nin birey hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetti.

Türk yargısının birden fazla özgür bırakılma isteğini geriye çevirdiği ve bunun için sebep olarak da suçlamaların niteliği, kaçma rizikosu, kanıtların karartılması olasılığı ve tutukluluk haline muadil yolların cezai süreçlere katılımı sağlamada eksik kalabileceği gerekçesiyle reddedilen Bektaş, konuyu 2010'da AİHM'e taşıdı.

Bektaş, Ülkemiz'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) güvenlik ve bağımsızlık hakkını güvence altına alan 5. maddesinin mantıkl� � zamanda yargılanmayı tertip eden 3. fıkrasıyla kısa zamanda hüküm verilmesini kural koşan 4. fıkrasını ihlal ettiği tezini işledi. Savcının özgür bırakılma talebine karşın çıkan mütalaasına erişememekten yakınan Bektaş, AİHS'nin özel ve aile yaşamına hürmet hakkıyla alakalı 8. maddesinin de ihlal edildiğini savundu.

Bektaş'ın bu maddeler çerçevesindeki şikâyetlerini değerlendiren AİHM, iç haklar yolları tüketilmediği amaçlı 5. maddenin 3. fıkrasına dayandırılan yakıntısı onay edilemez bulurken 8. madde temelinde yapılmış olan yakıntısı de analiz icabı görmedi.

SİLAHLARIN EŞİTLİĞİNE AYKIRI

AİHM, savcının mütalaasına ulaşım olmamasını ve bu sebeple iddialara karşılık verme imkanının yaratılmamasını silahların eşitliği ilkesine ters bularak Ülkemiz'nin 5. maddenin 4. fıkrasını ihlal ettiğine hüküm verdi. İlgili maddede, "Yakalanma ya da tutulma yöntemiyle özgü rlüğünden mahrum kılınan her biri, tutulma işleminin yasaya uygunluğu ile ilgili kısa tek süre içerisinde hüküm verilmesi ve eğer tutulma yasaya ters ise özgür bırakılması amaçlı tek mahkemeye müracaat etme hakkına sahiptir" deniyor.

Bektaş'ın 160 bin 900 avro meblağındaki tazminat talebi ise AİHM aracılığıyla geriye çevrildi. AİHM, ihlal bulunmasının "adil tazmin" oluşturduğuna hüküm verdi. AİHM kararı Ergenekon ve Balyoz alanında açılan davalara emsal oluşturacak olması nedeni ile kocaman ehemmiyet taşıyor.

Bektaş, Ergenekon alanında Poyarzköy'deki kazılarda elde edilen mühimmatla alakalı davada yargılanmış ve yaptığı savunmada gayrimüslimlere karşı tek dizi eylem içerdiği anlatılan Kafes Eylem Planı'nı yaşamında görmediğini anlam etmişti. AİHM, 2012'de Bektaş'la alakalı ara hüküm almış tek takım şikâyetleri reddetmiş, bazılarını ise ileri tek tarihte karara bağlantı kurmak üz ere dosyayı açık tutmuştu. Bektaş, Ocakta 2014'te salıverildi.

DİCLE VE SADAK KARARI

AİHM, eskiyen DEP milletvekilleri Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın hata sicilleri nedeni ile 2007 seçimlerinde müstakil aday olmalarının Dik Tercih Heyeti aracılığıyla engellenmesi nedeni ile açtıkları davada Ülkemiz'nin AİHS'nin adaletli yargılanmayı güvence altına alan 6. maddesinin masumluk karinesiyle alakalı 2. fıkrasını ve özgür tercih hakkını tertip eden bir numaralı protokolün 3. maddesini ihlal ettiğine hüküm verdi. Ülkemiz savcılık giderleri da dahil olmak üzere olmak üzere davacılara toplamında 12 bin 715 Avro tazminat ödeyecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder